BİZE SORUN
  • info@cenecerrahi.com.tr
  • +90 543 299 73 96
  • +90 543 299 73 96

Membran

Membran

 Membran

Çoğunlukla tedaviye engel oluyorsa greft işlemi yapılır. İmplant tedavisi yapılacak olan bireylerde kemik erimesinden kaynaklı uygulamalar gerçekleştirilemezse greft işlemine başvurulur. Diş çekiminden sonra diş işlevini kaybeder. Doğal olarak da alveol kemiğinin erimesine neden olur. Bu nedenle uygulamayı yapan diş hekimleri, diş çekim işleminden sonra kemik tozu kullanarak alveol kemiğin kalınlık düzeyini artırabilir. Bir sonraki süreçte implant veya protez tedavisi uygulanacaksa kemik sağlığının korunması sağlanır. İltihaba neden olan kemik erimesi, diş ve diş eti problemlerine de sebep olur. Greft işlemi, bu tip olumsuz durumlarla karşılaşıldığında uygulanabilir. Bireyin diş etinin estetik görünümü de düzeltilmiş olur.  Diş etleri uygun bir şekilde desteklenerek görüntünün estetiği sağlanır. İmplant tedavisi uygulanacak bireyler, tedavi uygulandıktan sonra kemik grefti sayesinde implantları desteklenmiş olur. Böylece ekstra bir implant tedavisi masrafı ortaya çıkmamış olur. 
Greftler uygulandıktan sonra membran uygulanır. Böylece diş korunmuş olur.

Membran Nedir?
Çene kemiğinde implant tedavisi için yeteri kadar kemik bulunmayan bireylere sağlıklı bir tedavi uygulanabilmesi için kemik ekimi de denilen kemik greft eklenmesi işlemi yapılır. Bu noktada kemik greftin çene kemiklerine eklenmesinin ardından, ekim yapılan yerin üzeri membran denilen bir materyalle kapatılması oldukça önemlidir. Dental membran, temelde kemik greftlerinin üzerini örten koruyucu bir örtü gibidir. Kemik greftin membranla örtülmesinin nedeni, greftin yumuşak doku ve diğer benzer dokulara maruz kalmamasını sağlamaktır. Böylelikle işlem yapılan yer daha hızlı iyileşir ve sağlıklı bir şekilde kemik oluşumu sağlanır.
Membranlar da tıpkı greftler gibi; insan, hayvan kaynaklı ve sentetik olarak üç farklı kaynaktan elde edilir. Membran, kolajen içerikli olabildiği gibi kalp zarından ve çeşitli kimyasal maddelerden üretilebilir. 
Kemik ekimi işlemi sürecinin ardından kemik greftin, yerini kemik kütleye bırakması yani yeni kemik oluşumunun başlayabilmesi pek çok faktöre bağlıdır. Kemik oluşumu ortalama 3-6 ay arasında gerçekleşir. Bu süreç dikkate alındığında membranın da bu sürece paralel olarak yapısının korunmasını oldukça önemlidir. Membranın koruyucu örtü görevini devam ettirebilmesi de her açıdan önem arz eder. Bunun nedeni membranın sağlıklı bir kemik oluşumuna katkıda bulunması gerekir. Membran bu görevinde, diş dokusunda yıkılma olmadığı sürece devam eder. Dolayısı ile burada rezorbe süresi de kemik ekiminden sonraki süreçte çok önemli bir noktadır. Diş dokusu yıkımı süresi; membran yapısının koruyabildiği ve kemik greftine koruyucu örtü olma görevine devam edebildiği süreye denir. Bir süre sonraki bu süreçte membranın yapısı ve membran yapısının özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Membran; erimeye, bozulmaya, fiziksel ve kütlesel kayıplara uğramaya başlar. Bu kayıpların başlaması demek, membranın eskisi kadar koruyucu örtü görevini yerine getirememesi demektir. Rezorbsiyon ne kadar erken başlarsa kemik ekimi, yumuşak doku ve diğer faktörlere karşı o derece erken savunmasız kalır. Bu durumda da membran işlemin yapıldığı bölgedeki kemik oluşumunun zararına olan istenmeyen bir durum olarak karşınıza çıkar. Kemik ekiminden sonraki süreçte yapılan membran, her hastanın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Burada da kan oldukça önemlidir.
Kemik grefti işlemi, çene kemiğinin yetersiz olduğu anlarda uygulanan bir yöntemdir. Diş eksikliklerinin bir sonucu olarak kemik kayıpları yaşanır. Kemik kaybının oluştuğu alanlara implant yapılabilmesi için çene kemiği hacminin arttırılması gerekir. Bu durumda kırılan veya çekilen bir diş varsa o bölgedeki kemik miktarının artırılması için de kemik ekimi işlemi yapılır. Diş greftinin yanı sıra gerekli zamanlarda diş eti grefti de uygulanabilir.


Çene cerrahisi, çene, yüz, boyun ve ağız bölgesindeki birçok problemin tedavisinde kullanılır. Bu problemler arasında diş çekimi, diş implantları, çene kırıkları, yüz travmaları, yüzdeki asimetri, çene eklemi problemleri, horlama, uyku apnesi ve çene tümörleri gibi durumlar yer almaktadır. Çene cerrahları, genellikle diş hekimi ve ağız cerrahisi uzmanlarıdır. Bu nedenle, çoğu cerrah diş hekimliği ve tıp eğitimi almıştır. Cerrahlar, yüz ve çene bölgesindeki cerrahi prosedürleri gerçekleştirirler. Bu prosedürler, lokal veya genel anestezi altında gerçekleştirilebilir ve hastaların iyileşme süreci cerrahi işleme ve uygulamanın türüne bağlı olarak değişebilir.

> > > >
Bizi Arayın